Читать онлайн «Efendi uyanıyor»

Автор Уэллс Герберт Джордж

Herbert George Wells

Efendi Uyanıyor

H. G. Wells: Tam adı Herbert George Wells olan yazar, 1866’da İngiltere’de doğmuştur. Elliden fazla romanı ve onlarca hikâyesi ile bilimkurgu türünün en büyük yazarlarından kabul edilse ve hatta zaman zaman “bilimkurgunun babası” diye anılsa bile aslında eleştiri, tarih, biyografi, siyaset, popüler bilim gibi pek çok türde eserlere imza atmıştır. Bir fütürist olarak gelecekle ilgili tahminleri emsalsizdir; bir dizi ütopik eser kaleme almış ve uçakların, tankların, uzay yolculuğunun, nükleer silahların, internete benzer bir sistemin, hatta “dünya beyni” dediği sistemle Wikipedia’nın gelişini bile öngörmüştür. Zamanda yolculuk, uzaylı istilası, görünmezlik ve biyoloji mühendisliği gibi konular, bilimkurgu edebiyatında yaygın hale gelmeden çok önce Wells’in kitaplarında kendine yer bulmuştur. Ray Bradbury, Isaac Asimov, Ursula K. Le Guin, Carl Sagan ve Frank Herbert gibi pek çok yazarın ilham kaynağı olmuştur.

Egemen Yılgür, lisans öğrenimini İstanbul Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünde tamamladı. Mimar Sinan GSÜ Genel Sosyoloji ve Metodoloji bölümünde devam ettiği doktora eğitiminin sonucunda hazırladığı “Geç-Peripatetik Roman Tütün İşçilerinde Ücretli İstihdam ve Politizasyon Deneyimleri” başlıklı teziyle 2014 yılında doktor oldu. 2018 yılında Üniversiteler Arası Kurulu tarafından doçent ünvanı verilen Yılgür, 2019 yılında İskoçya-Saint Andrews Üniversitesi Tarih Bölümü ve Bulgar Bilimler Akademisi Etnoloji ve Folklor Çalışmaları Enstitüsü’nde misafir akademisyen olarak, “Teneke Mahallesi in the 19th-Century Ottoman Cities: The Development of Informal Settlements in the Late-Ottoman Urban Environment” başlıklı araştırma projesini yürüttü. Yılgür, halen Yeditepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü ve Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji bölümündeki derslerine devam etmektedir.

Graham’in uyanış ânını gösteren bir çizim.

Önsöz

Bu yeni basımda kitapta bir dizi değişiklik yapma imkânı buldum. Önceki çalışmalarım gibi Efendi Uyanıyor’u da baskı altında yazmıştım. Bu baskının izlerine sadece ikinci bölümün dilinde değil, hikâyenin genel kurgusunda da rastlanabiliyor. Bir türlü kurtulamadığım genel dağınıklığımın haricinde, giriş bölümünde beni utandıracak pek az şey var. Buna karşılık, üzerinde yeterince düşünülmemiş olan ikinci bölümün kurgusundaki özensizlik her türlü eleştiriye açıktır.

İkinci bölümü yazdığım sırada çok yoğun çalışıyordum.

İyi bir tatile ihtiyacım vardı. Sıradan gazetecilik görevlerime ek olarak üzerinde çalıştığım bir kitap daha vardı, Love and Mr. Lewisham (Aşk ve Bay Lewisham). O zamanlar bu kitaba Efendi Uyanıyor’dan daha fazla önem veriyordum. Bunlardan birisinin ben tatile çıkmadan önce bitirilmesi gerekiyordu. Önceliği Efendi Uyanıyor’a verdim. Amacım mümkün olduğunca kısa sürede satılabilir bir metin ortaya çıkarmaktı. Yayınevleri kitabı keşfetmeden önce, tekrar gözden geçirmek için yeterince zamanım olacağını umuyordum. Ne var ki talihsizlik peşimi bırakmadı. Ağır derecede hastalanınca İtalya’dan İngiltere’ye döndüm. Bay Levisham ile ilgili hikâyemi bir şekilde bitirebilmek için nasıl çırpındığımı hâlâ hatırlıyorum. Ateşim 39’a çıkmıştı. Her şeye rağmen kitabı yarım bırakmanın düşüncesi bile bana dayanılmaz geliyordu. Daha sonraları kitabın bu koşullar altında yazılmasından kaynaklanan kusurları düzeltmek için epeyce fırsatım oldu. Gerçekten de Love and Mr. Lewisham benim en aklı başında kitabım olarak kabul edilebilir. Efendi Uyanıyor’da ise gözümden kaçan birçok nokta olmuştu.